3 Ocak 2009 Cumartesi

Özür Dileme ya da dilememe

Bu ara bir "Özür diliyorum" polemiği sürmekte. İşte efendim, insan olarak 1915 te yapılanlardan, ermenilere uygulananlardan dolayı üzülen bir grup "aydın" kişisel olarak özür diliyorlarmış. dilesinler bu beni bağlamaz, ama önce benden özür dilesinler. bakıyorum bu özür işi ile uğraşanlara, hukukçu var, ekonomist var, iktisatçı var, mühendis var. Kardeşim, eskiden olmuş bir olay için ( ne olduğu da belli değil ya, ayrıca 1915 öncesi var, sonrası var o da ayrı mevzu...) kafanızı bu kadar yorana kadar, yaşadığımız şu andaki  olaylara yoğunlaşsanız olmaz mı? hepiniz koca koca ünvanları almışşsınız isminizin önüne (dr., prof., vb...) 

Ülkemizde eğitim inanılmaz bir sorun. Askere giden her Türk genci bu durumu görür. Özellikle Istanbul'lu iseniz, "Türkiye gerçeği" suratınıza tokat gibi iner. o kadar çok eğitimsiz gencimiz var ki, bunlara bırakın iyi bir eğitim vermeyi, vermemeyi seçen hükümetler var. bunlar ile uğraşsanıza. bu eğitim sistemi nedeni ile geleceği kararmışlardan özür dilesenize, hazır hayatta iken bu insanlar...

ya da hukuk sistemizin durumu ile ilgilensenize. ermeni soykırım yalanı yalan mı gerçek mi belli değilken, suçsuz yere yıllarca hapishanede yatanlara, mahkemeye çıkmak için aylarca hapiste kalanları, kanunlların hayatı kapsayacak içtihatlara sahip olamamasından dolayı özür dilesenize. bunlar hakkında kafa patlatıp, geçtim bizi, çocukların geleceği için bir şeyler yapsanıza...

"ekonomik kriz teğet geçti, kiriş yaptı, yapacak" derken bunun hakkında çeşitli savlar sunsanıza. Öneriler getirsenize. reel sektörü olmayan gelirlerle beslerken, bu durum hakkında uyarılar yapmadığınız için özür dilesenize...

Özür dileyeceksiniz bunlara ve buraya ekleyemediklerime özür dilesenize...