20 Ağustos 2009 Perşembe

Wireless Network Kurma Üstüne bir deneme

Kablosuz network artık hayatımızın bir parçası oldu. Nerede ise "aaa kablo mu ne kadar banal!" olayına ha girdik ha gireceğiz, 3g de geldi millet havadan bağlantı manyağı oldu, sanki karasal bağlantısı yok gibi. Neyse delirmeden ben asıl konuya gireyim. FriendFeed üzerinden Yüce Zerey sağolsun bizi bilgi bombardımanına tutarken MakesUseOf sitesindeki bir makaleyi de göndermiş. İyi ki de göndermiş. Oturdum okudum, sonra kendime ve çevreme baktım ne kadar doğru diye.

İşte Wireless Network kurulumunda karşılaşılan 9 tane hata ve yorumlarım:

1. Not reading manuals

Buna katılmamak elde değil. Ben 35 yaşında bir Matematik mühendisiyim. Hem yetiştiriliş şeklimizden, hem de hedefe odaklanmaktan dolayı ( kanımca böyle geri zekalılık belirtisi de olabilir bilemiyorum ) hiçbir manuel'i okumamışımdır diyebilirim. En azından Kurulum'da çatlayana kadar. Cumartesi printer aldım manueli direk attım bırakın okumayı. Çevremdeki arkadaşlarıma bakıyorum, hemen hemen herkes böyle. ama misal batı avrupalı arkadaşlarım manuelin noktasına kadar okuyorlar. İlginç bir durum, ve bazen de ciddi zaman kaybı ( özellikle printer toner takımında. hepsi değişik, hep yaparım diyorsun, sonra yapamıyorsun)

2. Using default passwords

wifi for dummies

Keşke yapılmasa diyorum, ben kesinlikle yapmıyorım ama o kadar çok yapan var ki, "SSID'si modem adı, şifresi default şifre" ne kadar şirin, bir o kadar da üzüntü verici. Şimdi önemli değil de, şu 5651'i falan evlere yaysınlar, mp3, film download'u için IP'den kapınıza dayansınlar o zaman çok canlar yanacak. Yapmamak lazım.

3. Failing to turn on WiFi transmission

Evet yani ilginç bir şekilde bir kısım arkadaşım wireless modem çalışmıyor, ışıkları yanıyor ama bağlanamıyorum diye uzattıkları ekipmanların ( laptop, psp, ... ) aslında wireless'larının kapalı olmasına dikkat etmiyorlar. Allahtan bu arkadaşlarımızı silah verip cepheye göndermiyoruz. Ya güvenlik kilidini açık unutur herkesi telef ederler, ya da tam tersi ateş edemez telef olurlar...

4. Mixing or excluding wireless standards

"Bilmiyorsan bu "şeyi" rica ederim git mektebinde oku" diye özetleyeceğimiz bir durum. Çoğu insan wireless standartlarının ne olduğunu bilmeden, hadi bunu da değiştirelim ne olacak diye bu ayarlar ile oynayabiliyor. Yahu makinan zaten ne bulursa bağlanacak şekilde geliyor, niye karıştırırsın ki? Elleme sakin dur bir 5 dakika....

5. Mixing encryption standards

wifi for dummiesWEP ve WPA wireless modem'ler ile dünyamıza giren, genç çocukların "olm WEP2i herkes kırıyor, WPA yapsana"," ya bıraksana onu da kırmışlar ne gerek var artık, hayatın anlamı kalmadı" şeklinde diyaloglarda kullandığı ve uygulamada patır patır patladıkları bir mevzular silsilesi . Basit bir kural var, WEP'e WEP'le, WPA'ya WPA ile bağlan. bunu ezberleyenin başı ağrımaz, fantaziye kaçmaz...

6. Badly configured firewall

Demin bahsettiğimiz "Bilmiyorsan bu "şeyi" rica ederim git mektebinde oku" konusu firewall mevzusunda çok önemli. Yan senn modem'in firewall'unu kurcalama kardeşim. Eğer arkasına firma kuruyorsan, kıy 3 kuruşa bilen ellesin. Sonra rule manyağı olursun "access restriction"'du access 'di delirirsin.

7. Spelling

how to set up wifiBu mevzu çoook eskilere dayanır. Klavyelere Caps Lock koyulduğundan beri her 3 denemenin 1'inde caps lock'tan patlar insanlar. Kalan 1'inde de bir önceki girişite patlamanın verdiği dayanılmaz sinir stres basması ile hızlı girişten çatlarlar. Çatlama arttıkça patlama sayısı da artar.

8. Not using any security

Halk arasında "Saldım çayıra, mevlam kayıra" olarak dillendirilmiş bir durumdur. Ulvi duygular ile "bana bir şey olmaz" özgüveni ile "güvenlik de ne" cahilliği arasında gezinen insanlarda çok görülen bir hastalıktır Başta tehlikesiz gibi gözükse de patladı mı, yamamak zor olabilir.

9. False sense of security

how to set up wifi"Mağrur olma genç padişah senden büyük Allah var" olarak Osmanlı İmparatorluğunda Padişah'a bile "bir rahat dur kardeşim o kadar da uzun boylu değilsin" denmesi boşuna değil. Güvenlik konusu bir paranoya. Ama her zaman bir risk vardır. Ne yaparsan yap, ne kullanırsan kullan, bir taraflardan esecek bir patlak vardır. Eşeğini sağlam kazığa bağlayacaksın, sonra da kabulleneceksin olanlar. Böyle bir durum güvenlik dediğin...



Bence böyle yani :)

14 Ağustos 2009 Cuma

Mint Light #5, One Life to Live by Mintpass » Yanko Design

Very funny if you like horror/thriller movies :)
maybe western lovers should like it, i dunno

Posted via web from takmaz's posterous

Hello World

10 clear

20 type "hello world"

30 goto 10

Posted via web from takmaz's posterous

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Meteor spotting bitmiştir.


Evde aldığımız gaz ile çıkmış olduğumuz Perseid meteor yağmuru etkinliğini biraz önce bitirdik. Süperdi. Buradan (şişli) bastık ve akşam 22:30 olmasının da yarari ile keyifli keyifli Rumeli Fener'ine gittik. yol boyunca en karanlık ve rahatsız edilmeyecek yeri ararken, Rumeli Feneri'ne gelmeden ~1 km önce "sancak burnu" yazan stablize yoldan ilerleyip arabayı parkettik. Örtü'leri yayıp başladık meteor avına. Ben 39 dakika da 23 tane gördüm. Çok da keyifli idi. Çocuklar gibi şen şakrak "aa şurda var!" "aanaa burdan geçeni gördün mü?", "gördün değil mi sende?" sorularını kahkahalarla sorduk birbirimize. Kesinlikle meteor izlemek harika bir duygu veriyor insana.

eğer bir daha meteor yağmuru falan izlemek isterseniz, benim tavsiyem rumeli feneri olacaktır. hem yakın (şişli'dne ~50 km git gel), hem sakin, hem de nezih. bir kaç araba daha geldi onlarda meteor izlediler, kimse kimseye ne bir gerginlik ne bir terbiyesizlik yaptı. Istanbul'un orta yerinde davar sürüleri nedeni ile yolda yürüyemezken burada böyle bir güzel insanlar demeti görmek keyfimizi daha da bir arttırdı.

Bu arada bir önceki kayıtta resmini koyduğum ve "işte meteor'lar buradan gelecek" denilen kısımdan 1-2 tane yıldz kaydı. Diğerleri ise hep başka yerlerde idi.

Ancak profesyonel makinayı hala almadığım için çok üzgünüm çünkü harika kareler vardı etrafta:(


Bu kadar meteor dedikten sonra discovery.com'un yıllar önce yapıp bizi yardırdığı reklamlarını da buradan keyifle göstermek istedim.

MeteorSpotting - Perseid Meteor Yağmuru izlemece


130 yılda bir olan bir gökyüzü olayına tanıklık etmek için evden çıkmak üzereyiz. İstanbul'da nerede ne yapılır seyredilir bilemedim ilk başta. 2-3 sene önce yine bir meteor yağmuru vardı, sağolsun mmd kardeşim gecenin bir köründe ITU Ayazağa kampüsüne gitmiştik. Görmüştükte. ama tabii alkol falan da vardı, çok verimli değildi.

geçen haftasonu gittiğimiz rumeli Feneri civarına basalım gidelim dedik. Orası epey bir ormanlıktı. ama tabii açık arazi de bulmak lazım adam gibi seyretmek için.

Bu kadar meteor nereden geliyor diye merak edecek olursak,
kuyrukluyıldız artıklarının 130 yılda bir bu taraftan geçip ortamı havai fişek gösterisine çevirmesi olayı bu gece deneyimlemek için 60-70 km uzaklara gideceğimiz.

12 Ağustos 09 21:00 gibi başlayacak olaya bir de yanımıza bir şişe Jagermeister alarak gidiyoruz. "the hangover" filminde kafaya diktikleri şey.

olurda bu mevzuyu seyretmek isterseniz, gökyüzündeki W şeklinin biraz altına doğru bakın derim.

Gelince yorumlarımı ekleyeceğim.

7 Ağustos 2009 Cuma

Livaneli

Bugün Zülfü Livaneli konserine gittik Cemil topuzlu açıkhana tiyatrosunda. Aşırı koşturmalı ve delirmeli bir cuma gününün sonunda konserin başlamasına 5 dakika kala içeri girebildik.

İçeri girince heryerin hınca hınç dolu olduğunu görünce resmen sevindim. Neden bilmiyorum ama sevindim.



Zülfü livaneli "Merhaba" ile konseri açtıktan sonra çok ama çok güzel bir konser verdi. "sus söyleme", "Karlı Kayın ormanı", "sevda değil", "özgürlük", "güneş topla benim için", "gün olur", "yiğidim aslanım", "istanbulu dinliyorum","gözlerin", " hepsini çok ama çok güzel seslendirdi(ler). Seslendirdiler diyorum çünkü iki konuk şarkıcı vardı. biri Nazlı. sesi güzel, kendi güzel bir hanım kızımız. Sonrasında "yiğidim aslanım"'ın kürtçe versiyonunu dinledik. Ben kendi adıma konuşmam gerekirse ilk defa kürtçe bir şarkı dinledim. Değişik bir dilmiş. ne de olsa latin temelli dillere alışık olduğumuz için ilginç geldi. E 16 dile çevrilmiş Livaneli şarkıları kürtçe'ye çevrilip seslendirilmesi de gayet güzel bir şey bence.

Tüm şarkılara eşlik edildi, hele "özgürlük","leylim ley", "karlı kayın ormanı", "eşkiya" çok acayip güzeldi.


Sonuç olarak çok keyifli bir gece geçirttiği için zülfü livaneli ve arkadaşlarına çok teşekkür etmek isterim.