Bugün pazar olduğu için geç kalktık, kahvaltıya oturduk. Kakara kikiri yaparken arada gazetelere de bakıyorduk. Sonra "Maraş Katliamı" başlıklı bir yazı gördük. Ve resmen insanlıktan tiksindik.
1978 yılında, yani çok değil 29 sene önce Kahramanmaraş'ta "Allah,din" kavramları ile cahil, hayvandan hallice zekalı insanların gaza getirilerek camilerden ve belediye hoparlörlerinden yapılan "Aleviler din kardeşlerimizi katletti, öcümüzü alalım" , "oruç ve namazla hacı olunmaz, 1 alevi öldüren 5 sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır" gibi kışkırtmalar sonucunda, kelimenin tam anlamı ile bir katliam yaşanıyor.
Daha 2 gün önce, alışveriş yaptıkları bakkal, resmi işlerini yaptırdıkları memur, her sabah selamlaştıkları komşuları tarafından akıl almaz vahşetlerle katledilen insanların resimlerini gördüm. Insan olarak tiksindim, yani henüz o kadar da tekamül'ümün yüksek olmadığını, bunların soyunu sopunu hemen ortadan kaldırmak gerektiği hissine kapıldım.
Ben Alevi değilim, özel olarak sünni, alevi, şii olduğu için insanların birbirine girmesini hiç bir zaman anlamadım, anlamak da istemiyorum zaten. Birilerinin gazına gelip bu şekilde vahşete imza atanların bırakın adil bir yargıyı, 1 saniye daha oksijen tüketmemeleri gerektiğine inanıyorum.
Neler olmuş;
mutaassıp küçük-burjuva ve lümpen kitleler “bugün cihat günüdür, Alevileri öldüren cennete gider”, “komünistleri bırakmayın” sloganları eşliğinde saldırılarını günlerce sürdürmüşlerdi. Saldırılar sonucunda 111 kişi ölmüş, Alevilerin ve solcuların evleri ve işyerleri yakılıp yıkılmış, Alevi nüfusun %80’i Maraş’ı terk etmiştir.
saldırılarda yapılanlara inanamazsınız, yaşlılara tecavüz, canlı canlı yakma, cinsel organlara kazık çakma, bebeklere işkence, hamile kadınların karnındaki ceninlerin duvara çakılması..... (Yazmaya utanıyorum bir insan olarak)
Peki bunu yapanlara ne olmuş dersiniz?
Sıkı yönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürmüş, çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açılmış, sanıklardan; 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezaları ile cezalandırılmıştır.[kaynak belirtilmeli] İdam ve müebbet hapis cezaları dışındakilere 1/6 oranında cezai indirim uygulanmış ve cezaları azaltılmıştır. Sıkı yönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafindan bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmamıştır. Ceza alanların cezaları da; 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle, ertelenerek serbest birakıldılar.
Pazar günümde yine insanlıktan tiksindim.
İşte "ülkeyi bölmeye çalışıyorlar", "halk arasına nefret tohumları aşılanıyor" şeklindeki uyarıların, uyarmaya çalıştığı olaylar bu tip olaylardır. Şu anda Irak'ta kapanmayan kadınların teker teker öldürülüyor olması da bu tip bir şeydir.
Konu ile ilgili M.Ali Birand'ın belgeseli var aşağıda. Dayanabilirseniz izleyin:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder